Gençlik arasında eşitsizliği derinleştiren, rekabeti öğütleyen ve gelecek kaygısıyla bütünleşmiş olan üniversite sınavının tercih sonuçları bugün açıklandı.
Ezberci, gerici ve piyasacı bir eğitim sistemi tarafından yıllarca zihnin, yeteneklerin köreltildi; özgürce üretmenin, hayallerin için çabalamanın önüne hep engeller koyuldu çünkü düzenin geleceğini garanti altına alabilmesi için seni geleceksizleştirmesi gerekiyordu!
Memlekette derinleşmekte olan yoksulluğun, işsizliğin yanında üniversite sınavının yarattığı geleceksizliği çok yakından tanıyoruz. Geleceğe dair kaygılarla dolu bir süreçten geçen ama yine de umut etmekten ve hayal kurmaktan geri durmayarak bugün üniversitelere gelen arkadaşlarımıza hoş geldin diyoruz!
Üniversiteye umutla ve hayallerle geldiğini, “üniversiteli olmanın” senin için pek çok şey ifade ettiğini biliyoruz. Seninle aynı sıralardan geçen; aydınlığın, umudun ve yeni bir ülkenin kavgasını üniversitelerden yükseltenler olarak üniversiteyi ve üniversiteli olmayı bir de bizden dinle istiyoruz!
Bilimin ve aydınlanmanın; yeniden üretmenin yeri olması gereken üniversiteler, bugün bir yandan gericiliğin bir yandan da piyasacılığın kuşatması altında. Üretmek bir yana, liselerde olduğu gibi niteliksiz eğitim sorunu ve eşitsizlikler üniversitelerde de büyüyor. Memleketi kuşatmanın bir adımı olarak; gençliğe ve üniversiteye yönelik saldırılar da artıyor.
Üniversiteli gençliğin payınaysa -eğer geleceksizliğe, işsizliğe, borçlanma düzenine, eşitsizliğe, baskılara, gericiliğe ve türlü çürümüşlüğe razı değilse- bizi esir almak isteyen her türlü karanlığa karşı kavga vermek düşüyor!
Bizler “Okumuş insan, emekçi halka karşı sorumludur!” diyen Harun Karadeniz’in, 6. Filo’yu denize döken Denizlerin yolundan gidenleriz. Onların üniversitelerde yükselttiği mücadele memlekete yayılıp nasıl geleceksizliğe, işsizliğe, sömürüye, emperyalizme karşı durmanın adı olduysa, biz de bu kavgayı hep birlikte memlekete yaymalı ve ülkenin kurtuluşu için mücadeleyi yükseltmeliyiz!
Bizler memleketi yeniden inşa edecek komünist kuşağız. Sermaye düzeninin “kendini kurtar” diyerek yaydığı zehrin panzehri “toplumu kurtaracağız” demektir, bunu biliyoruz. Toplum kurtulmadan yarınımızın olmayacağını, onurlu bir yaşamdan söz edilemeyeceğini biliyoruz. İşte bu yüzden üniversiteli gençlik olarak toplumu çürüten kapitalizme, faşizme, dinci gericiliğe ve liberalizme karşı sosyalizmin; eşitliğin ve özgürlüğün kavgasını büyütmeyi görev biliyoruz!
Memleketimiz üzerindeki bu karanlığı yırtıp atmak için; üretmek, sorgulamak, hayallerimizdeki ülkeyi ve üniversiteyi kurmak için yanı başımızda yerin hazır!
Üniversiteler, hayalini kurduğumuz memleketin kavgasını vermek; hürriyeti, eşitliği, aydınlığı el birliğiyle inşa etmek için bizi bekliyor!
TKH Gençliği
31.08.2021