0541 515 1920 | iletisim@tkh.org.tr

Çabanız nafile. Ayaklar baş olacak!
Çabanız nafile. Ayaklar baş olacak!

1 Mayıs 2024 ülkemizde gerici istibdat rejiminin işçi düşmanı yüzünün bir kere daha ortaya çıktığı bir gün olarak tarihe geçmiştir.

Rejimin ve AKP iktidarının işçi düşmanı yüzü grev yasaklarından, işçilerin örgütlenmesine karşı patronlara arka çıkılmasından, asgari ücret başta olmak üzere işçilere açlık ve yoksulluk sınırlarında ödenen ücretlerden, gençlerin geleceğinin çalınmasından, sermaye sınıfının kârları tavan yaparken emekçi sınıfların derin bir yoksulluğa terk edilmesinden zaten çok iyi bilinmektedir.

İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanması talebinin sıkıyönetim kararlarını andıran bir yaklaşım ve büyük yasaklarla karşılanması, bir yandan AKP iktidarının emekçi düşmanı yüzünü ortaya çıkardığı gibi aynı zamanda büyük bir korku taşıdıklarını da gözler önüne sermiştir.

Çok açık ki, işçilerin birlik olması, mücadele etmesi ve dayanışma içerisinde olmaları sermaye diktatörlüğünün en korktuğu olgudur. Bunun somut hali ise Taksim’in yasaklanmasıdır.

Saraçhane’de ortaya çıkan görüntüler ve İstanbul’da 43 bin polisin görevlendirilmesi AKP iktidarının gerici istibdat rejiminin gelecek kurgusunun temel yansıması, Anayasa tartışmalarının arka planı olarak açığa çıkmıştır.

AKP’den hâlâ “demokrasi” ya da yeni bir “kurulu düzen” beklentisinde olanların, genel seçimler öncesinde AKP ile pazarlık ederek elini güçlendirmeye çalışanların bu tabloya bir de bu pencereden bakması yerinde olacaktır. 1 Mayıs 2024’te emekçilerin verdiği mücadele, aynı zamanda AKP iktidarının “yeni Anayasa” kılıfı ile topluma dayatmaya çalıştığı emek düşmanlığına, gericiliğe ve işbirlikçiliğe karşı dik duruşun adı olmuştur.

İşçiler, devrimciler ve sosyalistler meydanları boş bırakmamış, başta İstanbul olmak üzere tüm Türkiye’de alanlarda 1 Mayıs’ın hakkı verilmiştir.

Bu anlamda başta Parti üye ve dostlarımız olmak üzere, 1 Mayıs’ta işçi sınıfının kurtuluş mücadelesi için kararlılıkla duranları, işçileri, emekçileri, emeklileri, gençleri ve kadınları selamlıyoruz.

Tüm bunlarla birlikte, Taksim’de 1 Mayıs çağrısı yapan ve İstanbul’da 1 Mayıs’ın örgütlenmesinde söz sahibi olan sendikal konfederasyonlar ile emek meslek örgütleri 2024 sınavından geçememiştir.

Taksim tartışmalarını bir yana bırakırsak, temel amaç emekçilerin en kitlesel ve örgütlü gücünün hangi alan olursa olsun ortaya konulması, politik taleplerinin haykırılması ve bunun gerici istibdat rejimine karşı bir güç gösterisine dönüştürülmesi olmalıdır. 2024 1 Mayısı’nda da bu görev yerine getirilememiş, adı geçen kurumlar bir kere daha yasak savar pozisyonda kalmışlardır. Bunun da ötesinde ilgili kurumların ana muhalefet partisinin “arka bahçesi” gibi bir görüntüde olması önemli bir olgudur. 1 Mayıs’ta artık aleni bir hale gelen bu durum geçiştirilmemeli, ciddi bir değerlendirme konusu yapılmalıdır.

Türkiye sol, sosyalist hareketi 1 Mayıs’a dair bir değerlendirmeyi kendi hesabına elbette yapacaktır. Bu açıdan böylesi dönemler için sosyalistlerin yan yana gelmesi ve meydanın sendikal bürokrasiye, yetersizliklere ya da düzen muhalefetine yedeklenme eğilimlerine terk edilmeyecek bir iradeyi ortaya koyması zorunlu görünmektedir.

CHP’nin Genel Başkan ve İBB Başkanı düzeyinde 1 Mayıs tartışmalarına dahil olmasının ve bunun üzerinden 1 Mayıs’ın düzen muhalefetine yedeklenme arayışının boş bir çabadan ibaret olduğu ise 2024’ün bir diğer temel gerçeği olarak ortaya çıkmıştır. 1 Mayıs’ın emekçilerin kurtuluş mücadelesinden, sosyalizmin kızıl renginden, işçi sınıfının birliğinden ve dayanışmasından soyutlanarak CHP tarafından verilmeye çalışılan görüntü Saraçhane’de polis kalkanlarının önünde tuzla buz olmuştur.

Daha önce de ifade ettiğimiz gibi bu ülkenin devrimcilerinin ve komünistlerinin gerici sermaye düzenine ödeyecek bir kefaleti bulunmuyor.

Tersine, onların işçi sınıfından çaldıklarını geri almak en temel hakkımızdır.

Türkiye işçi sınıfı güçlüdür. Örgütlenen emekçiler hakkını da almasını bilecektir.

Paranın saltanatı yıkılacak, emekçilerin baharı patronlarla, gericilerle ve işbirlikçilerle değil sosyalizmle gelecektir.

WhatsApp