ABD başkentinde yapılan 75. NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi, emperyalizmin yeni savaş konsepti kararlarının alındığı toplantı olmuştur. Bu zirve, dünyada barışın sağlanmasına değil, tersine, her alanda savaşın ve emperyalizmin yayılmacılık siyasetinin yükseltilmesine hizmet etmektedir.
İkinci Dünya Savaşı’nın hemen sonrasında “savunma paktı olarak kurulduğu” iddia edilen NATO’nun iki kutuplu dünyanın çoktan sona erdiği ve Varşova Paktı’nın tamamen ortadan kalktığı bir zamanda kendisini bırakın lağvetmeyi, tersine, genişleyerek her alanda askeri varlığını artırma girişimi, NATO’nun emperyalizminin dünya jandarması iddiasını bir kez daha teyit etmiştir. ABD’de gerçekleşen zirve, NATO bünyesinde çok tehlikeli bir süreci yükseltme kararının alındığı önemli bir siyasi gelişmedir.
Bu zirvede alınan Ukrayna’nın NATO’ya dâhil edilmesi kararı Avrupa’nın doğusunda sürmekte olan savaşın üzerine benzin dökme siyasetidir. Ama daha önemlisi, Avrupa’nın doğusunun ve Karadeniz’in emperyalizmin askeri üsleri ile donatılmasının ve savaş cephesi haline getirilmesinin somut adımıdır.
Toplantıda Türkiye’yi temsil eden AKP iktidarı ve Erdoğan, emperyalizmin bu savaş siyasetine ortaktır. Zirvede alınan kararlara imza atan Erdoğan, Karadeniz’de ABD emperyalizminin savaş siyasetine ve emellerine yol verirken aynı zamanda ABD’nin Avrupa’nın doğusuna kalıcı olarak yerleşmesine de onay vermiştir.
Görünen odur ki, ülkemiz doğudan ve batıdan ABD emperyalizmi tarafından daha da kuşatılacaktır. AKP iktidarı ve Erdoğan’ın siyaseti, emperyalizmin yeni planlarına ülkemizi boyun eğdirmekten başka bir şey değildir.
Buradan bir kez daha ilan ederiz ki, ABD, ülkemizin stratejik müttefiki değil, hasmıdır. ABD’nin emperyalist planlarına karşı hayır demek NATO’ya hayır demekten geçer.
NATO’ya hayır!