EÅŸitlik ve özgürlük mücadelesinin en ince, en hünerli günü olan 7 Kasım 1917’nin üzerinden tam 107 yıl geçti. 107 yıl önce ayaÄŸa kalkan işçi sınıfı, sadece kendi ülkesinde çaÄŸdışı kalmış, baskının ve zorbalığın temsilcisi olmuÅŸ bir rejimi devirmedi, aynı zamanda eÅŸit, özgür bir dünyanın da kapısını araladı. Ekim Devrimi’nin açtığı yol bugün de güncel ve baÅŸta işçi sınıfı olmak üzere tüm insanlığın kurtuluÅŸunun tek gerçekçi temel hattını temsil etmektedir. 

107 yıl önce Kışlık Sarayı ele geçiren örgütlü işçi sınıfı, sömürüye, zulme, emperyalist yaÄŸma ve talana karşı emekçilerin ilk büyük zaferini kazandırdı. Emperyalist savaÅŸlardan, sömürüden, baskıdan bunalan emekçilere “biz baÅŸka alem isteriz” diyen ses ayaÄŸa kalkmış ve tarih sahnesinde yer almıştır. Lenin’in önderliÄŸinde gerçekleÅŸen Ekim Devrimi ile kurulan sosyalist devlet, tarih sahnesinde sadece ilk “büyük işçi iktidarı” olarak geçmemiÅŸtir. Ä°lk sosyalist devlet olan Sovyetler BirliÄŸi, aynı zamanda faÅŸizmi ezen, sömürge halklara bağımsızlık ve özgürlük yolunu açan, parasız eÄŸitim, saÄŸlık, kamu hizmetlerini yaygın bir biçimde emekçilere sunan, kadınların eÅŸitliÄŸi için büyük atılım yapan, uzayın fethedilmesi ve bilimsel geliÅŸmeleri önünü açan bir ülke yaratmıştır. 

Ekim’in çaÄŸrısının ardından kurulan sosyalizm, geniÅŸ ekonomik kaynakların emekçiler lehine kullanıldığı, kimsenin kimseyi sömürmediÄŸi, temel ihtiyaçlar söz konusu olduÄŸunda paranın deÄŸil, emekçilerin sözünün geçtiÄŸi, kadınların gerici toplumsal sistem tarafından eve hapsedilmediÄŸi, bir köylü çocuÄŸunun uzaya çıkabildiÄŸi, bir sistem yaratmıştır. 

Dünya’da emperyalist boÄŸazlaÅŸmanın doruÄŸa çıktığı bir dönemde gerçekleÅŸen Ekim Devrimi, yarı sömürge ve sömürgeleÅŸtirilen uluslar için de bir ilham kaynağı olmuÅŸtur.  Emperyalist paylaşımın bir parçası haline gelen Türkiye de, kuÅŸkusuz Ekim Devrimi’nin yarattığı politik iklime doÄŸmuÅŸtur. Ãœlkemizin emperyalist iÅŸgale karşı verdiÄŸi bağımsızlık mücadelesinde ve ardından kurulan genç Cumhuriyet’in yanı başında ilk Ekim Devrimi’nin kurduÄŸu Sovyetler BirliÄŸi yer almıştır. 

Sovyetler BirliÄŸi’nin ardında bıraktığı dünyada Ekim Devrimi’nin önemi ve mirası dünden çok daha büyüktür. 20. yüzyılın tarihine damga vuran, o yüzyılı bir devrimler çağı haline getiren Ekim Devrimi’nin mirası bizi bir kez daha çağırmaktadır. Bugün emperyalist-kapitalist sistemin krizi ve bu krize dönük ürettiÄŸi yıkım Ekim Devrimi’nin öncesinden daha büyüktür. Emperyalist sistem dünyanın farklı coÄŸrafyalarında ve bölgelerinde sömürüyü mutlaklaÅŸtırmak için canhıraş bir biçimde uÄŸraÅŸmaktadır. Ancak emperyalist sistemin bu çabası işçi sınıfının tarihsel yürüyüşünü durdurmaya yetmemektedir. Dünyanın dört bir yanında yaÄŸmaya karşı emekçilerin tepkisi arttıkça ve direniÅŸ büyüdükçe, emperyalist sistem kendi kazdığı çukura girecektir. 

Bugün söylediklerimiz düş deÄŸil, hayal deÄŸil, gerçektir. Bugünün Türkiyesinde komünistlerin temsil ettiÄŸi emek, bağımsızlık, laiklik ve cumhuriyet, yeni Ekimlerin çaÄŸrısını zorunlu kılmaktadır. Ãœlkemiz ve bölgemiz, 100 yıl sonra bir kez daha bir kırılmanın eÅŸiÄŸine gelmiÅŸtir. Bunun yarattığı gerçeklik karşısında 107 yıl önce bugün Kışlık Saraya yürüyen işçi ve köylülerin temsil ettiÄŸi bayrağın dikilmesi dışında bir seçenek yoktur. Ülkemizin emekçilerini yeni bir cumhuriyet kavgasında Ekim’in çaÄŸrısına kulak vermeye çağırıyoruz. 

Yeni Ekimler kapımızda ve bizim elimizdedir!