Türk-İş aralık ayı açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı. Buna göre, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 4 bin 13 TL, yoksulluk sınırı 13 bin 72 TL oldu. Bekâr bir çalışanın “yaşama maliyeti” ise aylık 4 bin 926 TL`ye yükseldi. Gıda fiyatları önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 54,96 arttı.
Ekonomik tablodan memnun olan ve zafer havası yaratan AKP’nin ekonomi politikaları bugün ortaya çıkan açlık ve yoksulluk rakamları ile bir kere daha çökmüştür.
Asgari ücrete yüzde elli zam yaptık diyerek emekçi halkın ağzına bir balparmak çalmaya çalışan AKP iktidarı adlı adınca halkımızı açlık sınırında ve hatta altında; mutlak anlamda ise yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkum etmek istiyor. Rakamlar yalan söylemiyor.
Dört kişilik bir ailede eğer bir kişi asgari ücretle çalışıyorsa, o aile mutlak anlamda açlık sınırının altındadır.
Dört kişilik bir ailede eğer iki kişi asgari ücretle çalışıyorsa, o aile mutlak anlamda yoksulluk sınırının altındadır.
Bekar bir emekçi mutlak anlamda açlık sınırının altında yaşamaya mecbur bırakılmıştır.
Emeklilerin maaşları, asgari ücretin bile altındadır. Emekliler açlığa terk edilmiştir.
Ülkemizde asgari ücret artık ortalama ücrettir. Ülkemizin emekçi halkı da artık mutlak anlamda yoksul bir halktır. Türkiye artık bir “halk ekmek kuyruğu” ülkesi haline gelmiştir. AKP’nin cebinden çıkardığı yeni ekonomik kararlar ise zenginlerin daha zengin, yoksulların ise daha yoksul olacağı bir ülke vaadinden başka bir şey değildir. Her geçen gün yağmur gibi yağan zamlar tam anlamıyla bir işkenceye dönüşmüştür.
Maaşların enflasyon karşısında ezildiği, gıda fiyatlarının uçup gittiği, tüm emekçilerin vergilerinin ve bu ülkeye kattıklarının zenginlerin milyon dolarlarının kur garantisi olarak sunulduğu, insanlarımızın açlık ve yoksulluk sınırlarının altında yaşadığı bir düzene layık değiliz.
Bu düzen değişmelidir. Paranın saltanatı yıkılmalıdır!