Kadına yönelik şiddet bugün bir katliama dönüşmüştür. Ülkemizde neredeyse her gün bir kadın cinayeti işleniyor. Son olarak İstanbul’da yarım saat arayla İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’in canice katledilmesi kadına yönelik şiddetin geldiği boyutları bir kez daha ortaya koymuştur.
Kadına yönelik şiddetin AKP’nin iktidarda olduğu dönemde artması bir tesadüf değildir. AKP’nin iktidarda olduğu dönem boyunca ülkemizde en az 7 bin kadın cinayeti işlendi, evde, işyerlerinde, sokakta ve toplumsal yaşamın her alanında kadına yönelik şiddet vakaları ise sıradan vakalar haline geldi.
Kadına yönelik şiddetle mücadelede sıfır tolerans hamaseti yapan AKP iktidarı kadın düşmanı gerici politikalarla kadınların yaşamını kararttı. Tarikat ve cemaatlerin önünü açan, Taliban’ın zihniyetini onaylayan, gerici eğitim müfredatı ile dindar ve kindar nesiller hedefleyen, İstanbul Sözleşmesi’ni rafa kaldıran, kadınları salt aile içerisinde tanımlayan, esnek çalışma modelleri ile kadınları ucuz iş gücü olarak güvencesiz çalışmaya mahkûm eden aynı AKP iktidarıdır.
Bununla birlikte AKP eliyle kurulan rejim, suç örgütlerinin, uyuşturucu baronlarının ortalıkta cirit attığı, çete-mafya liderlerinin itibar gördüğü ve özendirildiği bir rejimdir.
Bugün bir yandan ekonomik kriz ve yoksulluk, öte yandan gericilikten beslenen ve başkanlık adıyla kurulan istibdat rejimi ile ülkemiz yıkıma sürüklenmiş, emekçiler, kadınlar, gençler bu yıkımın altında kalmıştır.
Öte yandan AKP’nin kurduğu gerici rejim sermaye sınıfının çıkarlarından ve bu sömürü düzeninden bağımsız düşünülemez.
Kadınların toplumsal yaşamdaki ikincil konumu sömürüden, gericilikten ve kadın düşmanı politikalardan beslenmektedir. Ülkemizin içine sürüklendiği ve kadınları karanlığa mahkûm eden bu düzenden kurtulmak kadınların, emekçilerin, gençlerin örgütlü mücadelesi ile mümkündür.
Münevver Karabulut, Şule Çet, Emine Bulut, Pınar Gültekin, Narin Güran, İkbal Uzuner, Ayşenur Halil ve binlerce kadın… Her gün yeni bir kadın cinayetine uyanmamak için kaybedecek tek bir günümüz yok. Türkiye Komünist Hareketi kadınları, eşit, özgür, laik, bağımsız yeni bir cumhuriyet, sosyalist bir ülke için örgütlenmeye, ayağa kalkmaya çağırıyor.
Toplumsal yaşamın her alanında kadınların eşit yurttaşlar olarak özgürce yaşayacakları bir toplumsal düzeni inşa etmek için örgütlü mücadeleye güç ver.
Kadınların siyasal, sosyal ve kültürel yaşama etkin bir biçimde katılmalarının önünü açacak politikalar için örgütlü mücadeleye güç ver.
Kadınları ikincilleştiren bütün gerici örgütlenmelere son vermek için örgütlü mücadeleye güç ver.
Cinsiyet ayrımcılığına, cinsiyete dayalı işbölümüne son verecek bir toplumsal düzen için örgütlü mücadeleye güç ver.
Kadına yönelik şiddete ve kadın cinayetlerine dur demek için örgütlü mücadeleye güç ver.
Güç ver değiştirelim, sömürüsüz, şiddetsiz bir düzeni hep birlikte kuralım.