20 yılda ülkenin bütün iktisadi değerlerini özelleştiren, yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çeken Erdoğan, bugün ekonomik krizden çıkış için daha önce yol verdiği Mehmet Şimşek’ten medet ummaktadır. Aslında medet umduğu emperyalist finans kurumlarıdır.
Bugün Mehmet Şimşek’in temsil ettiği siyaset doğrudan sıcak paraya bağımlı ve dış borca dayalı ekonomi siyasetinden başka bir şey değildir. Bunun anlamı açıktır: Yeni Duyun-i Umumiye siyasetidir!
Mehmet Şimşek apaçık bir IMF komiseridir!
Emperyalist finans merkezlerinden gelecek dış borca ve sıcak paraya bağımlı kılan 20 yıllık AKP siyaseti bir kez daha iş başındadır. Mehmet Şimşek’ten medet uman Erdoğan’ı Mehmet Şimşek’i destek açıklaması yapan Davutoğlu ve Babacan yalnız bırakmamıştır.
Seçimlerden önce CHP’nin başını çektiği Millet İttifakı bileşenlerinin, bugün destek açıklaması yapması kimseyi şaşırtmasın. Seçimlerden önce Kılıçdaroğlu’nun da önerdiği model bugün Erdoğan tarafından yaşama geçirilmektedir.
Seçimlerden önce ne dediysek o: Düzenin iki kanadı birbirinin ruh ikizidir. Ölümü gösterip sıtmaya razı edenlere inanma!
Bugün de “milli ve yerli” hamasetini ağzından düşürmeyen AKP ve MHP ittifakı, ülke ekonomisini Mehmet Şimşek’e teslim ederek aslında ekonomiyi emperyalizme teslim ettiklerini göstermişlerdir.
Ekonomik krizden çıkışın yolu basit: Ülkemizi emperyalizmin pazarı olmaktan çıkartacak ilk adım bütün özelleştirilen kurumların önce devletleştirilmesidir.
İkincisi dış borçların ödenmesinin durdurulmasıdır.
Mehmet Şimşek’e de, sermaye programına da, ülkemizi Duyun-i Umumiye teslim edilmesine de hayır!