İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç'in Mesleki Eğitim Merkezlerine daha çok gencin yönlendirilmesini ve klasik "usta-çırak" ilişkisi kurulması gerektiği açıklaması hem gerçeklere hem de gençlerin taleplerine aykırıdır! Bu akıl dışı önermesiyle, sermaye sınıfının sömürü isteğini küstahça ama ustaca saklayan Şekib Avdagiç'in, sermaye sınıfının "açık" niyetini ortaya koymuştur.
Patron sınıfı için bir yük haline gelen genel ve örgün eğitim sistemi, apaçık bir şekilde gençleri ve çocukları ucuz işgücünün en büyük parçası haline çevirmek istemektedir. Bugün milyonlarca gencin örgün eğitimin dışına çıktığı, milyonlarcasının da ne iş bulup ne okuyabildiği bir ortamda mesleki eğitimin "klasik çıraklık" anlayışına dönmesini savunmak "ben sömürünün açık ve sınırsız olanını istiyorum" demektir.
Gençleri geleceksizliğe, işsizliğe ve sömürüye alıştıran sermaye düzeni için bunun da yeterli olmadığı, bir bütün olarak gençleri "ücretli kölelere" çevrilmek istendiği gün gibi ortadadır.
Seçimler öncesinde de "işçilerin haklarından" yakınan Şekib Avdagiç'in sermaye sınıfı adına bu kadar pervazsız konuşmasının nedeni bellidir: Sermaye düzeni işçilere açık bir savaş ilan etme peşindedir.
Bu zihniyeti gayet yakından tanıyoruz. MESEM'in sadece son bir yıl içinde 300'den fazla iş kazasına, ondan fazla iş cinayetine yol açtığı, MESEM dışında kalan genç işçilerin ise yılda en az 250 kişisinin iş cinayetlerine kurban gittiğini biliyoruz.
Aklımızla, onurumuzla oynayan sermaye düzeni ve onun temsilcileri gerçekleri gizlemek için bile en ufak çaba göstermiyor.
Bugün gençlerin "ya işsizlik ya ölüm" seçeneğine hapsedildiği bir ülkenin yalnızca geleceği değil, bugününden de söz edilemez!
Şekib Avdagiç gibi çağın dışında kalmış zihniyetlerin ülkenin, gençlerin, emekçilerin değil, sadece kendi gibilerinin geleceğinden söz ettiği açık bir gerçektir.
Ancak bu kişiler bilsinler ki; sizin beklediğiniz bir gelecek asla olmayacak!
Gelecek, bu ülkenin gençlerinin, emekçilerinin sizin gibilerden kurtulması ile mümkündür!
Partimiz, gençlerin işsizlik, sömürü ve geleceksizlik kıskacında yaşadığı bir ülkeyi değil, yarına umutla baktığı, kendi potansiyellerini açığa çıkarttıkları ve en önemlisi de sömürülmedikleri bir ülkeyi savunmaktadır.
Bunun bir hayal olmadığını, Şekib Avdagiç gibilerine göstermek de bizim boynumuzun borcudur!
"Mesleki eğitim" bahanesiyle gençleri "ücretli kölelere" çeviremezsiniz!