Ülkemiz emekçileri tarafından kabul gören ve sevilen iki sanatçı Metin Akpınar ve Müjdat Gezen`e dönük Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından edilen hakaret ile devlet kurumlarının Erdoğan`ın sözleri üzerine harekete geçmesi kabul edilemez. İşte başkanlık denilen şey bu, olan şeyse rejimin bir kişinin iki dudağı arasına hapsedilmesidir.
Katıldıkları bir televizyon programında görüşlerini ifade eden iki sanatçı hakkında “”sanatçı müsveddesi”” ifadesini kullanan, hesap vereceklerini söyleyen ErdoÄŸan`ın bu sözleri üzerine savcılık iki sanatçı hakkında soruÅŸturma baÅŸlatmış ve ülkemizin iki aydını polis eÅŸliÄŸinde ifade vermeye götürülmüştür. Basın suçları deÄŸil örgütlü suçlar bürosunda ifadeleri alınan Gezen ve Akpınar üzerinden tüm topluma korku yayılmaya çalışılmakta ve ülkemizde düşünmek, görüşünü ifade etmek bir kere daha suç ilan edilmektedir.
Ülkemiz AKP iktidarı eliyle gericiliÄŸin olanca karanlığının içine sokulmuÅŸ, sermaye sınıfının saldırganlığına en açık hale gelmiÅŸ, emperyalizm iÅŸbirlikçiliÄŸi ülkemizde zirve yapmıştır. Büyük ÅŸair Nâzım Hikmet`in dizelerinde ifade ettiÄŸi “”Bezirgan saltanatı ve zulmün”” devamlılığı için ülkemizdeki sömürü düzeninin tam da böylesi bir yönetime ihtiyacı vardır.
Kimse konuÅŸmayacak, görüşünü söylemeyecek, bu düzeni ve temsilcilerini eleÅŸtirmeyecek…
Ancak ülkeyi birbirine katan ve ekonomik krize sokan, dış politikada emperyalizmin çıkarlarını ülke çıkarı gibi pazarlayan, patronların çıkarlarından başka bir çıkar düşünmeyen bir iktidar şimdi de bugün iki sanatçının sözleri üzerinden topluma korku salmaya çalışıyor. 12 Eylül darbesinin çocuklarının Gezi direnişinin arkasında darbe aramalarının da, kendilerini eleştiren herkese darbeci yakıştırması yapmalarının da, darbeci FETÖ`nün siyasi ayağını bugüne kadar ortaya çıkarmamış olmalarının sebebi budur.
İşte tam da bu yüzden, Metin Akpınar ve Müjdat Gezen şahsında AKP iktidarı tarafından tüm emekçilere dayatılan korkular imparatorluğuna boyun eğmeyelim.
Ülkemizin iki sanatçısına hakaret edilmesini ve haksız yere suçlanmasını kabul etmeyelim.
TÜRKİYE KOMÜNİST HAREKETİ
GENEL MERKEZ
24 Aralık 2018