Dün akÅŸam saatlerinde Moskova yakınlarındaki Krokus City Hall konser salonunda gerçekleÅŸtirilen kanlı terör saldırısında konser baÅŸlamadan önce fuayeye, ardından da seyirci dolu salona dalarak etrafa rastgele ateÅŸ açan teröristler, aralarında çocukların da olduÄŸu masum sivilleri yakın mesafeden kurÅŸunladıktan sonra yanlarında getirdikleri benzin bidonlarıyla binayı ateÅŸe verdiler. Åžimdiye kadar açıklanan bilgiler itibarıyla en az 115 kiÅŸinin yaÅŸamını yitirdiÄŸi, 60’i ağır olmak üzere yüzlerce insanın yaralandığı bu kanlı katliamın arkasında kimlerin olduÄŸu bellidir!

 

Rusya Federasyonu’nu bölüp parçalayarak kendisine bağlı parya devletçikler haline getirmek amacıyla saldırgan bir yayılmacılık siyaseti güden ABD emperyalizminin başını çektiği NATO ve kuklası işbirlikçi Ukrayna rejimi bu terör saldırısının baş sorumlularıdır!

 

Saldırıdan Ukrayna’nın sorumlu tutulamayacağı konusunda jet hızıyla beyanatta bulunan ABD Dışişleri Bakanlığı, yüzlerce dünya ülkesi tarafından kınanan terör saldırısı ile ilgili en ufak bir kınama veya başsağlığı mesajı yayınlamazken, bölgede koçbaşı olarak kullandığı küçük yardakçısını aklama konusunda gülünç bir gayretkeşlik sergilemektedir.

 

Oysa kamuoyuna da yansıyan bilgilerden teröristlerin Ukrayna bağlantılı oldukları ve saldırıdan sonra Ukrayna sınırına doğru kaçmaya çalıştıkları çoktan belirlenmiş, ayrıca ABD Moskova Büyükelçiliği’nin de saldırıdan iki hafta önce, 7 Mart tarihinde terör saldırısı ihbarında bulunarak Moskova’daki büyük toplantılardan uzak durulması konusunda kendi yurttaşlarını uyardığı ortaya çıkmış durumdadır. Bununla birlikte, saldırının ABD emperyalizminin taşeron örgütü olduğu iyi bilinen IŞİD tarafından üstlenilmesi ve NATO ülkelerinin hükümetlerince de sorumluluğun bu örgüte ihale edilmek istenmesi de düşüncürüdür.

 

Doğu Avrupa ülkelerine yerleştirdiği nükleer füzelerle, sayısını günden güne arttırdığı askeri üsleriyle Rusya’yı Karadeniz kıyılarından da kuşatarak bütün dünyada rakipsiz bir hegemonik üstünlük kurma hayalleri içerisinde olan NATO, Ukrayna Savaşı’nda işlerin kendi istediği gibi sonuçlanmayacağının belirginleşmesi karşısında giderek paniğe kapılmakta ve hırçınlaşmaktadır.

 

Banderacı Azov Taburu ve SaÄŸ Sektör gibi paramiliter Nazi örgütlerin ülkede cirit atmasına göz yumarak, onları teÅŸvik ederek ve anadili Rusça olan Ukrayna yurttaÅŸlarına karşı etnik temizlik giriÅŸiminde bulunarak savaşın çıkmasının baÅŸ sorumlusu konumunda olan NATO iÅŸbirlikçisi Ukrayna rejiminin savaşı kaybetme ihtimali, ABD ve NATO cephesinde gerekirse bütün dünyayı savaÅŸa sürüklemek pahasına daha da aşırı adımlar atma çılgınlığını körüklemektedir. Fransa CumhurbaÅŸkanı Emanuel Macron daha geçtiÄŸimiz hafta “Tek hedefimiz var; Rusya savaşı kazanamaz ve kazanmamalı” diyerek, NATO’nun Rusya’nın savaşı kaybetmesi için bedeli ne olursa olsun elinden gelen her ÅŸeyi yapmaya kararlı olduÄŸunu açıkça ifade etmiÅŸtir.

 

Biz Türkiye emekçileri emperyalizmin ve taşeronlarının kanlı ellerini Kurtuluş Savaşı’ndan, 1 Mayıs 1977’den, Çorum ve Maraş katliamlarından, 12 Mart ve 12 Eylül faşist darbelerinden, kontrgerilla cinayetlerinden iyi tanırız! Moskova’daki terör saldırısının arkasında kimlerin olduğu konusunda da en ufak bir şüphemiz yoktur. Türkiye komünistleri olarak bu alçakça saldırı karşısında Rusya halkının acılarını paylaşırken, emperyalizme ve NATO’ya karşı mücadele eden tüm güçlerin yanında olduğumuzu bir kez daha ifade ederiz.