İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği katliama ve işgale karşı gelmek bir suç değil ahlaki ve insani bir görevdir. İsrail’in katliamlarına ve işgalci İsrail’e verilen desteğe hayır demek için yapılan eylem ve gösterilen tepki meşrudur.
Bununla birlikte gösteri, yürüyüş, protesto, ifade özgürlüğü vb. bütün eylemler hem uluslararası hukuk hem de anayasal kurallar açısından demokratik bir haktır.
Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı protesto etmek suç değildir. Cumhurbaşkanı’na hakaret suçlaması ise Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişle birlikte ülkenin istibdat rejiminin anti-demokratik maddesi olarak bir garabettir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı İsrail’e verilen destek dolayısıyla protesto eden 9 yurttaşın tutuklanması, anayasaya aykırı olması bir yana demokratik hakkın kullanılmasının cezalandırılmasıdır; bir kez daha ülkemizde adalet olmadığının tescillenmesidir.
Böylesi bir tutuklama kararının Erdoğan’ın onayı ve bilgisi olmadan alınamayacağı ise açıktır. İsrail’in katliamlarına hayır diyen 9 kişinin tutuklanması, AKP’nin özünde “Siyonist İslamcı”lığı temsil ettiğini bir kez daha göstermiştir.
“Katil İsrail, İşbirlikçi AKP” ile “Aliyev satıyor, AKP taşıyor, Netanyahu vuruyor” sloganları ise bir gerçekliğin dışavurumundan başka bir şey değildir.