Türkiye Komünist Hareketi’nin (TKH) 2024 Türkiye Konferansı, örgütlerden seçilerek gelen 120 delegenin katılımı ile gerçekleşen son toplantı ile tamamlandı.
“Güçlü örgüt, devrimci siyaset” başlığıyla gerçekleşen konferansta Türkiye ve dünyadaki politik, siyasal gelişmeler değerlendirilirken, yeni mücadele dönemine ilişkin önemli kararlar alındı.
TKH, bu konferansla birlikte örgütsel bir dönüşüme ve sıçramaya denk düşecek yeni bir mücadele dönemin ilan ederken, Partinin ileriye çıkışının zemini, 3. Kongre’nin devamı olan bu Konferansla birlikte döşendi.
2024 Türkiye Konferansı’nda, geçtiğimiz yıl gerçekleşen 3. Kongre tarafından alınan siyasal kararlar bir kez daha teyit edildi.
Bununla birlikte Parti’nin örgütsel dönüşümünün merkeze konulduğu Konferans’ta önümüzdeki dönemde bir tüzük kongresi düzenlenerek Konferans’ın aldığı kararlar doğrultusunda Parti tüzüğünün yenilenmesi karar altına alınan başlıklardan biriydi.
Partinin merkezi kurullarının yeniden yapılandırılması; Merkez Komitesi, Merkez Yürütme Kurulu ve Parti Meclisi organlarının işlevlerini yeniden tarif edildiği Konferans’ta aynı zamanda bütün parti birimlerinin yeniden örgütlenmesi karar altına alındı. Bununla birlikte Partinin iç işleyişinin norm ve kuralları ile bu normlar üzerinden şekillendirilen örgütsel formlar Konferans’ın gündemleri arasındaydı.
3 Kongre’nin başlatmış olduğu örgütsel dönüşüm sürecinin önemli bir ayağını teşkil eden 2024 Konferansı, TKH’nin politik olarak elde ettiği mevzileri ileriye taşıma iradesini ortaya koyarken Partiye yönelik saldırının da aşıldığı bir toplantı olarak değerlendirildi.
Emektar komünistlerden ve tarihsel TKP üyesi Mehmet Vedat Şerifoğlu tarafından açılan Konferans’ta açılış konuşmasını TKH Genel Başkanı Aysel Tekerek yaptı. Toplantıda aynı zamanda Partinin 104. Kuruluş yıldönümü kutlandı.
Tekerek konuşmasında şunları kaydetti:
“Dünümüz, bugünümüz ve yarınımız olan, rehberimiz olan Partimizin, 2024 Türkiye Konferansının, sosyalist devrim mücadelesine olacak katkısını, Parti tarihimizdeki yerini ve önemini, tüm delegasyonun sırtladığı bu büyük ve tarihsel sorumluğu, 104. yaşımızla birlikte kutluyorum, selamlıyorum.
104 yıldır buradayız, bu topraklardayız. Öncemiz de var, sonramızda olacak.
104 yıllık tarihimizin son 9 yılı ‘yolumuza devam ediyoruz’ diyenlerin elinde yükseldi. Türkiye Komünist Hareketi, bu tarihi marka olarak kullananların değil, bu tarihin hakkını vermek için canını dişine takanların partisidir.
Partimiz, aslında ülkenin kritik dönemecine de tekabül eden son 9 yılda, bombalı katliam dönemlerini, 15 Temmuz darbe girişimini, başkanlık rejimine geçiş dönemini görmüş, ortalama iki yılda bir olan seçim dönemlerinin içinden geçmiş, bu dönemlerin hepsinde sosyalist solun bağımsız bir odak olmasını savunmuş, aynı zamanda kendini inşa etmiştir. Pandemi döneminde işçilerin sesi olmuş, yüzlerce aydını, işçi temsilcisini yaptığı çalışma ile sınıf siyasetinin bir parçası haline getirmiştir. İlerici Kadınlar Derneği, kadın sorununu katillerin cezalandırılması mücadelesine hapsedilmesinden kurtarmış laiklik ve eşitlik temelinde ideolojik bir cepheyi tahkim etmiştir. İyi- Sen örgütlenmesi DİSK’e dahi örnek olmuştur. Ukrayna- Rusya çatışmasında, Partinin kafası asla karışmamış, beklemede kalmamış, yine çok güçlü bir çıkış ile NATO karşıtı bir düzlemde, NATO’ya meydan okumuştur.
Aramıza, Partimize, boynuzun kulağı geçeceği yoldaşlar katacağız, bizlerden daha yetenekli olacaklar, bizlerden daha bilgili olacaklar, bizlerden daha örgütçü olacaklar ve onları bizler, partimiz örgütleyecek. Partimiz bunu hak ediyor, memleketimiz bunu hak ediyor.”
Konferansta alınan siyasi kararlar arasında şu maddeler yer aldı:
“Konferansımız, 3. Kongre’mizde karar altına alınan ‘Laiklik Üzerine Kararı’ bir kez daha teyit ederek, önümüzdeki mücadele döneminde Partinin gericiliği karşı laiklik mücadelesini yükseltmeyi ve laikliği merkeze koyarak bir siyasal çalışma yürütmeyi karar altına alır.
Partimiz, AKP eliyle yeni anayasa girişimine karşı toplumsal ve siyasal mücadeleyi yükseltecek, ‘Yeni bir Cumhuriyet Programı’nı işaret edecek şekilde politik çalışmasını AKP anayasasına hayır içeriği ile yürütecek, AKP’nin anayasa tartışmalarına meşruiyet katacak herhangi bir tutum içinde olmayacaktır.
Konferansımız, AKP eliyle uygulanan ekonomi politikasının doğrudan emekçi sınıfların daha yoğun sömürülmesine ve krizin bedelinin emekçilere ödetilmesine karşı mücadeleyi yükseltmek konusunda Partinin merkezi kurullarını görevlendirir.
NATO zirvesinin ülkemizde yapılması kararı nedeniyle 2026 yılında, NATO’ya karşı büyük bir mücadele kampanyası yürütmeyi karar altına alır.
Filistin’in işgaline ve Filistin halkının katledilmesine karşı, devrimci dayanışma duygularımızı Konferansımız aracılığıyla bir kez daha ilan ederiz. Bununla birlikte, İsrail tarafından başlatılan işgal ve saldırının derhal sonlandırılması, yaşadığı alanı terk etmek zorunda kalan Filistinlilerin evlerine dönmelerinin sağlanması, İsrail tarafından işgal edilmiş toprakların yerleşime açılma politikasının son bulması ve 1967 yılında BM tarafından onaylanmış sınırlara İsrail’in çekilerek Filistin halkının bağımsız devletini tanımasını bir kez daha Konferansımız ifade eder.
Kürt sorununda sosyalist ve devrimci bir çözümün hem ortaya konmasını hem de Kürt emekçilerinin gerici AKP rejimine entegre edilmesine hem de emperyalizminin Ortadoğu’daki emellerine karşı ülkenin komünistlerine daha fazla misyon biçmektedir.”
Konferans’ta alınan politik ve örgütsel kararlar ile Partinin önümüzdeki dönemde siyasal çalışma başlıkları en kısa zamanda kamuoyu ile paylaşılacaktır.