Antalya, Muğla, Aydın, Hatay gibi illerimizde görülen orman yangınlarının külleri daha soğumamışken, Giresun, Artvin ve Van’da yaşanan sel felaketinin çamuru daha kurumamışken bugün Kastamonu Bozkurt, Sinop Ayancık ve Samsun başta olmak üzere Karedeniz illerimiz sel felaketi ile karşı karşıya kaldı.
Henüz kaç kişinin yaşamını yitirdiğini bilmiyoruz. AKP iktidarının ise yaşanan sel felaketinin ağır bilançosunu halktan saklamaya çalıştığını görüyoruz. Öncelikle felaketten zarar gören bütün yurttaşlarımıza geçmiş olsun derken, yakınlarını kaybeden bütün yurttaşlarımıza başsağlığı diliyoruz.
AKP iktidarının bir kez daha ortaya çıkan felaketi önleyemediğini, felaketin yaşanmaması için gerekli tedbirleri almadığını ve hatta rant uğruna 20 yıldır Karadeniz bölgesinde attığı adımların felakete davetiye çıkardığını görüyoruz.
Karadeniz sahiline yol yapılarak, ırmaklar HES projeleriyle patronlara peşkeş çekilerek, dere ıslah alanları rant uğruna imara açılarak çevrenin doğal dengesinin bozulması, doğal yağışların sele dönüşmesinin zemini olmuş; yaşanan felaket AKP’nin rantçı, yağmacı ve talancı siyasetinin bir sonucu olarak karşımıza çıkmıştır.
Kimse, Karadeniz’de yaşanan sel felaketini iklim değişikliğine bağlayarak sorumluluğu üzerinden atamaz. Deprem olgusu ülkemizin bir gerçeği iken deprem önlemi almak nasıl gerekliyse, Karadeniz’de geçmiş yıllarda onlarca örneği görülen sel felaketleri de sele karşı önceden önlem almayı gerekli kılmaktadır. Ancak olası tedbirleri almadığı gibi doğal çevreye rant uğruna müdahalesini sürdüren AKP iktidarı, felaketlerin yaşanmasının tek sorumlusudur.
Şu ana kadar açıklanan 27 yurttaşımızın yaşamını yitirmesine, kayıplara ve milyonlarca liralık maddi kayba sebep olan sel felaketinin nedenlerinden birisinin HES tipi baraj kapaklarının açıldığı yönündeki iddialar bu sorumluluğu daha da artırmaktadır.
Ülkemizin tek yangın söndürme filosuna sahip olan THK’yı suçlayıp 2019 Ekim ayında kayyım atayan AKP, 1,5 yıldır doğrudan kendilerinin yönetmesine rağmen yangın söndürme uçaklarının bakımını bilerek yaptırmaması ve yangın felaketinin yaşanmasına sebep olması, geçmiş yıllarda Karadeniz’de onlarca sel felaketi yaşanmasına rağmen bugün yaşanan sel felaketinin niye hala önlenemediğinin yanıtını da oluşturmaktadır.
Çünkü onlar doğanın değil, doların yeşiliyle, halka hizmet değil rant ile meşguller: İhale işleriyle uğraşmaktan, rant için imar planları değiştirmekten, halkın değerlerini yandaşlara peşkeş çekmekten fırsat bulamayanların felaketleri önlemeleri de mümkün değildir!