0541 515 1920 | iletisim@tkh.org.tr

En büyük zalimler kapitalistler ve emperyalistlerdir: Yeni bir ülke, Sosyalist Cumhuriyet için yaşasın Newroz!
En büyük zalimler kapitalistler ve emperyalistlerdir: Yeni bir ülke, Sosyalist Cumhuriyet için yaşasın Newroz!

Ortadoğu’nun emekçi halklarının baskıya ve zulme karşı mücadele günü olarak anlam kazanan 21 Mart Newroz bu sene de bölgede emperyalist müdahalenin, ülkemizde ise Kürt sorununun yeni rejime eklemlenme tartışmalarının gölgesinde kutlanıyor.

Ortadoğu’daki emperyalist müdahalenin Irak ve Suriye’deki ayaklarında emperyalizmle doğrudan işbirliği içerisinde olan Kürt siyasi hareketlerinin, bölgedeki ezen ezilen ilişkisi düşünüldüğünde hangi tarafta olduklarını bir kere daha gözden geçirmeleri gerekmektedir.

Irak’ta Barzani yönetimi, Suriye’de ise başta PYD olmak üzere bir dizi Kürt siyasi oluşumu doğrudan ABD işgalinin gölgesinde siyaset yapmakta ve Kürt ulusal mücadelesi ile özgürlük kavgası bunun kılıfı olarak sunulmaktadır. Böylesi bir durumun ilerici ve devrimci güçler tarafından kabul edilmesi mümkün değildir.

Yine Ortadoğu’da Kürt siyasi hareketinin demokrasi mücadelesinin en önemli cephesini oluşturduğunun iddia edilmesi bu açıdan bakıldığında doğru değildir. Bölgede demokratik cephenin emperyalizmin gölgesinde kurulması mümkün değildir. Emekçilerin eşitlik, özgürlük, bağımsızlık, adalet, demokrasi ve sosyalizm kavgasının birinci sırasında esas olarak kapitalizme ve emperyalizme karşı mücadele vardır. Tersinden emperyalizmin emekçi halkların tepesine çökmesinin tarihinin içinde biri sürü “demokrasi ve insan hakları” yalanı olduğu unutulmamalıdır.

Ülkemizde ise AKP-MHP iktidarı, Kürt sorununu kendi iktidarının konsolidasyonu için kullanmakta, düzen muhalefetini parçalamak için HDP karşıtı siyasi çizgiyi yükseltmektedir.

AKP-MHP koalisyonunun ve tek adam yönetiminin faşizan karakteri ve Kürtlerin siyasi temsiliyetini kısıtlamak anlamına gelecek olan parti kapatma davası ya da siyasi yasakların gündeme getirilmesinin kabul edilmesi mümkün değildir.

Yargının siyasi sopa olarak kullanılması, geçmişte çözüm sürecinde kendi yaptıklarını hasır altı ederek bütün sorumluluğu HDP’li siyasetçilere yüklemek, Ömer Faruk Gergerlioğlu örneğinde olduğu gibi alelacele milletvekilliklerini düşürmek gibi örnekler gerici iktidarın ikiyüzlü ve baskıcı uygulamaları olarak açığa çıkmıştır.

Atılan adımların amacı bellidir: Kürt emekçileri yeni rejime eklemlenmek, emperyalizme ve kapitalizme karşı dirençleri ve duruşları törpülenmek istenmektedir.

Bugün ülkemizde Kürt siyasi hareketinin de parçası olduğu düzen muhalefetinin Kürt sorunu bağlamında bu durumu tam tersi yöne çevirecek gücü bulunmadığı da ayrıca ortaya konmalıdır. Kürt ulusalcılığı ile liberalizmin sentezinde şekillenen, düzen siyasetine bel bağlayan Kürt siyasi hareketininse buradan yeni bir çıkış yapmasının ne kadar mümkün olduğu belirsizdir.

Biz komünistlere göre Kürt ve Türk emekçilerinin kurtuluş yolunun en büyük birlik projesi olan sosyalizmden geçtiğini bir kere daha söylemek en büyük görevdir. Bunu söylemekten ve gereğini yerine getirmek için mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Emekçi halkların insanca yaşayacağı bir düzen için kapitalizme, gericiliğe ve emperyalizme karşı mücadele şarttır. Çünkü dünya üzerindeki en büyük zalimler, kapitalistler ve emperyalistlerdir.

Eşitlik, özgürlük, halkların kardeşliği için…

Yeni bir ülke, Sosyalist Cumhuriyet için…

Yaşasın Newroz!

Yaşasın Sosyalizm!

WhatsApp