Geleceksizliğin, eşitsizliğin, rekabetin ve umutsuzluğun derinleşmesine hizmet eden üniversite tercih sonuçları açıklandı. Geleceksizlik, yoksulluk, işsizlik, ekonomik kriz derinleşirken gözünü dünyaya AKP ile açmış bir kuşak daha lise sıralarından büyük hayallerle, gece gündüz emek vererek, gençliğin güzel yıllarından feragat ederek üniversiteli oldu.
Ülkemizde merkezi sınavların adı sık sık çalınan sorularla anılıyor; merkezi sınavların tarihi skandallar tarihi olarak karşımıza çıkıyor. Henüz KPSS skandalının üzerinden çok da vakit geçmemişken ezberci, rekabetçi ve bilimin tasfiye edilmiş olduğu eğitim sisteminin çöktüğünü görmek için sınavlara bakmak yetiyor.
Eğitimin tam boy piyasalaştığı; barınmanın, ulaşımın, beslenmenin kâr getirecek sektörler olarak görüldüğü kapitalizmde seni, belki sana düşler kurma fırsatı dahi vermeden yaşama borçlu atılmana sebep olacak KYK kredileri, defter-kitap paraları, yurt ve yemekhane zamları bekliyor.
Üniversiteye umut taşıyarak geldiğini biliyoruz fakat yine de söylemeliyiz ki lise sıralarından kalkıp geldiğin amfilerde de durum değişmiyor. Gericilerin hoca sıfatıyla kendine yer bulduğu, AKP’li rektörlerin birer birer üniversitelere yerleştirildiği, bilimin esamesinin dahi okunmaz olduğu üniversiteler duruyor karşımızda.
Yeni bir başlangıç için geldiğin üniversitenin içinde bulunduğu tabloyu anlatırken seni umutsuzluğa sürüklemek değil derdimiz; aksine derdimiz, yaşayıp bildiğimiz, memleketin ve üniversiteli gençliğin karşısında duran sorunlardan çok bu sorunların nedenini ve çözümünü anlatabilmek.
Gençliğe adım attığından itibaren sayısız kez “Sakın siyasete, olaylara bulaşma.” öğütleriyle karşılaştın, üniversitede de sayısız kez aynı sözleri duyacaksın. Yıllardır gençlikten memleket sorunlarından uzak kalması beklense de memleket sorunlarının gençliği yurt odasında, amfide, bir otobüste, kantin sırasında kuşattığı bir gerçektir. Bugün yaşadığımız sorunlar öylesine yakıcı hale gelmiştir ki gençliğin karşısında duran ya var olan sorunların altında ezilmek ya da düşlediği yaşamı kurmak için kolları sıvamaktır.
Üniversitede liberalizmin pohpohladığı girişimcilik hülyalarıyla veya bireysel kurtuluş masallarıyla çok kez karşılaşacaksın. İşsizlik, geleceksizlik, gericilik, yoksulluk kader olmadığı gibi bireysel sorunlar da kader değildir. Dolayısıyla gençliği içinde bulunduğu çıkmazdan kurtaracak tek şey toplumun kurtuluşundan yana olmaktır.
Memleketin içerisinde bulunduğu bu karanlık tabloyu ve gençliğin “kaderini” değiştirmenin yolu eşitliğin ve özgürlüğün hüküm sürdüğü bir gelecek kavgasıdır. Bu kavgada yerin hazır. Seni yoldaşımız Nazım’ın şiiriyle karşılıyoruz:
“…Yerin hazır.
Hoş geldin.
Dinleyip diyecek çok
Fakat uzun söze vaktimiz yok.
Yürüyelim…”
TKH Gençliği
15.08.2022