AKP iktidarının barolara dönük yasa tasarısına karşı çıkan baro başkanlarına ve avukatlara Ankara’da polisin biber gazı ile saldırmasının amacının, tepkileri boğmak ve tasarıyı oldubittiye getirerek Meclis’ten geçirmek olduğu açıktır.
Baroların Ankara’da miting yapma kararı alması üzerine Ankara Valiliği’nin eylem yasağı getirmesi de benzeri zihniyetin ürünüdür.
Bu zihniyetin bir diğer parçasının ise Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu olduğu anlaşılmaktadır.
Dün, tasarı ile ilgili Adalet Komisyonu’nda yapılan görüşmelere farklı illerden gelen on bir baro başkanının katılma talebinin TBB yönetimi kararı ile reddedildiği basına yansımıştır.
Bugün Metin Feyzioğlu ise yaptığı açıklamada, ""Baro başkanlarına sesleniyorum, dün TBMM`de komisyona çağrıldınız gelmediniz, yine aracılık edelim lütfen gidin konuşun. Diyalog imkanının reddedilmesini doğru bulmuyorum. Diyalog kurmadan dava kazanabiliyor muyuz ki kendi mesleki davamızı kazanalım?"" demiş ve baro başkanlarının görüşmeyi reddettiğini ima etmiştir.
AKP iktidarı ile hakkını arayan avukatlar arasında arabuluculuk rolüne soyunduğunu göstermeye çalışan Feyzioğlu’na bu son açıklaması vesilesiyle soruyoruz:
Meslektaşlarının gözüne bakarak bunları söylemek ayıp değil mi?