2025-2027 yıllarını kapsayan ve ekonominin gidiÅŸatına yön verecek olan program bir “AKP klasiÄŸini” bir kez daha ortaya koydu. Bakanların ve CumhurbaÅŸkanı Yardımcısı’nın açıklamalarında “hiçbir ÅŸey” söylememeye özen gösteren, yuvarlak laflarla soruları geçiÅŸtirmeye çalışan iktidar, programın satır aralarında ise bir “yıkım programını” açıklamıştır. 

Orta Vadeli Programda “enflasyonla mücadele” teması arkasına gizlenen tek gerçek; emekçilerin ücretlerinin kısılması, gerileyen yaÅŸam standartlarının devamı ve sermayenin korunmasıdır. Düşük enflasyon politikası ile ücretlerin kısılmasını, sosyal harcamaların kısılmasını, emeklilik sisteminde özelleÅŸtirmenin büyütülmesi ve özelleÅŸtirmeleri öneren iktidar, her zamanki riyakarlığı ile bunu gizlemeye çalışmaktadır. Halbuki programın tamamına bakıldığında görülecek ÅŸey; ülke ekonomisinin tam boy bir ÅŸekilde sermayenin, emperyalist kurumların çıkarlarına göre yeniden düzenlenmesidir. 

CumhurbaÅŸkanı Yardımcısı’nın çokça tartışılan “enflasyon hedefimiz yok” lafının arkasında yatan gerçek, ekonominin dümeninin sermaye sınıfına tam boy bir ÅŸekilde teslim edildiÄŸi gerçeÄŸidir. Gerçekten de açıklanan OVP bir program deÄŸil, yıkımın kendisidir. 

Türkiye’nin uzun yıllardır yaÅŸadığı krizlerin arkasında yatan gerçek de tam olarak yukarıda söz ettiÄŸimiz “yıkım programıdır”. Bu adı konulmamış bir IMF rejimidir. 

Türkiye’de bugün oluÅŸturulan para ve maliye politikalarının yaklaşımıyla emekçiler lehine bir dönüşüm elde etmek mümkün deÄŸil. Ä°ktidarın da muhalefetin de ortak oldukları en büyük payda, sermayenin büyümesi ve emekçilerin sömürülmesidir. Türkiye’de emekçilerin gerçek kurtuluÅŸu emperyalist kurumlardan tam boy bir bağımsızlığın saÄŸlandığı, ekonomide üretimin öncelikli hale geldiÄŸi, kamucu, merkezi planlamadan yana bir ekonomik programdır.

Emekçi halkımız bu uzun süredir devam eden yıkım programına karşı hazırlıklı olmalı, Türkiye’nin yeni bir alternatifi için kolları sıvamalıdır. Bugünkü düzenin yarattığı yıkım, sandık siyasetiyle aşılamaz. Çözüm, emekçi halkın örgütlü mücadelesindedir. 

Sermayenin değil, her şey emeğin olacak!