Cumhurbaşkanlığı ciddi bir makamdır!
Erdoğan, İstanbul’da katıldığı bir toplantıda yaptığı konuşmada şunları demiştir: “Dolmabahçe Camii`nde bira kutularıyla caminin içlerinde oturan müptezeller, loderler vasıtasıyla camiden buradaki makamımıza kadar kanallar açmak suretiyle geldiler” sözleri hem yalan hem de milyonlarca insana doğrudan hakarettir.
Tıpkı Kabataş yalanı gibi “camide bira kutuları” yalanına bir kez daha sarılan Erdoğan üstüne bir de “Loderler vasıtasıyla kanallar açmak” söylemini geliştirmiştir.
Kamuoyunun ilk kez duyduğu bu “iddia” ise tam anlamıyla gülünçtür!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir hukuk katliamı olarak ülke tarihine geçen Gezi Davası’nın adaletsiz, hukuksuz ve haksız kararını savunarak davanın hukuki değil siyasi olarak görüldüğünü bir kez daha tescil etmektedir. Gezi Davası’nda çıkan karar açıktır ki doğrudan Erdoğan’ın talimatıyla alınmıştır! Gezi Davası, siyasi bir karar olarak Erdoğan’ın istibdat rejiminin fermanıdır!
Milli irade hamasetini çok kullanan AKP halka hakaret ederek hangi iradeyi temsil ettiğini ortaya koymaktadır. AKP, bugün azınlık iktidarıdır!
Biliyoruz ki, AKP’yi halkın iradesi götürecektir!