0541 515 1920 | iletisim@tkh.org.tr

Gerici rejim mücadele etmeden yenilmez
Gerici rejim mücadele etmeden yenilmez

14 Mayıs seçim sonuçları ile birlikte Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalmıştır. Sandıktan çıkan sonuçlar ülkenin aydınlık yarınları için mücadele eden milyonlarca yurttaşımızın ve emekçinin umutlarını törpülememelidir. Seçimlerin ikinci tura kalması ülke nüfusunun yarısının ve özelde ülkenin yarınlarının her ne şartta olursa olsun boyun eğmediğini göstermiştir.

Devlet ve sermayenin gücünü arkasına alarak hareket eden gerici-faşist bir rejimin aldığı sonuçlar kalıcı bir başarıyı temsil etmemektedir. 21 yıldır ülkeyi enkaza çeviren bir iktidarın kendi yarattığı enkazı kaldıracak herhangi bir niteliği bulunmamaktadır.

Seçim sonuçlarının yarattığı tek bir gerçek vardır: Bu gerici rejimden kurtuluş için zaman biraz daha uzamıştır…

Esas mesele ise önümüzde durmaktadır.

AKP’nin kurduğu sermayenin gerici rejimi, her türlü baskı, manipülasyon ve sahtekarlıkla emekçi halkı aldatmak istemektedir. Bu gerici sermaye düzeni mücadele etmeden, aritmetik hesaplarla yenilemez. Bu tür hesapların hiçbirine prim vermeden, örgütlü mücadele büyütülmelidir.

Umutsuzluğa, vazgeçmeye, emekçilerin kurtuluşuna sırt çevirmeye, en ufak geri adım atmaya lüzum bulunmamaktadır.

Seçimlerin gösterdiği en önemli sonuç gerici-faşist bloka, sağcılaşmaya ve özünde sermaye diktatörlüğüne karşı mücadelede yeni bir siyasal mücadele hattının örgütlenmesinin zorunluluk olduğudur. Seçimler gericiliğe, sağcılığa ve sermaye diktatörlüğüne karşı mücadelenin sandık siyasetine sıkıştırılamayacağını bir kez daha göstermiştir. Başta işçi sınıfı ve emekçi kesimler olmak üzere toplumsal dinamikler örgütlü hale getirilmeden verilen mücadelenin sınırları ortaya çıkmıştır.

Yine aynı şekilde, düzen muhalefetinin “sağa karşı sağ” çizgisi başarısız olmuştur. Sol bir mücadele hattı ortaya konmadan sağ bir açılım, ülke sağından parça koparılmasına değil tersinden bu sağcı iklimin tahkim olmasına neden olmuştur. CHP’nin oynadığı bu oyun 21 yıllık gerici rejimin geriletilmesine değil tersinden Meclis’in daha da gerici bir bileşimle oluşmasına yaramıştır. Aynı şekilde Emek ve Özgürlük İttifakı’nın da bu sürecin karşısında bir direnç oluşturamadığı saptanmak durumundadır. Sandık siyasetinin arkasında estirilen havanın toplumda yarattığı sahte umutların sınırı belli olmuştur. Düzeni karşıya almadan ve düzen siyasetinin kulvarından çıkmadan ülkenin toplumsal dinamiklerini değiştirme şansı bulunmamaktadır.

Yaratılan sahte umutlarla ve sandık siyasetiyle bugünkü tablo, bir bütün olarak yeni bir mücadele hattının şekillendirilmesi zorunluluğunu ve ihtiyacını daha berrak bir biçimde göstermiştir. Sermayenin farklı kesimlerinin desteklediği veya farklı gerekçelerle her iki kesimden de destek alan düzen siyasetinin birbirlerinin vaatlerini kopyalayarak girdikleri bir seçimde yoksulların ve emekçilerin politik hareketi örgütlenmeden düzenin değişmesi mümkün değildir.

Kolay yoldan gerici rejimden kurtulamayız!

Partimiz Türkiye Komünist Hareketi, sandık siyasetine sıkıştırılan ve düzen muhalefeti tarafından belirlenen sahte umutlarla dolu politik iklimde ve doğrudan seçim barajını da karşısına alarak, medyanın büyük sansürüne ve yok saymasına rağmen sosyalizmi temsil etmiş, ülkenin devrimci hattını örgütlemek için girdiği ilk seçimde örgütlü oyunu almıştır. Bu zemin, ülkenin kurtuluş yolunu açacak yeni bir mücadele hattıdır.

Düzen siyasetinin rüzgarını karşıya alarak seçimlere giren Partimize baraj engeline, basının sansürüne ve görmezden gelmesine rağmen oyunu gururla atan bütün yurttaşları Parti saflarında örgütlenmeye çağırıyoruz!

Emek, laiklik, bağımsızlık ve sosyalizm için saflar sıklaştırılmalıdır!

WhatsApp