Türkiye’nin NATO zirvesi öncesi İsveç ile görüşerek İsveç’in NATO’ya katılmasına “yeÅŸil ışık” yakması, ülkemizin tarihi açısından kara bir leke olarak geçmiÅŸtir.
10 Temmuz 2023 tarihi, Türkiye’nin NATO’nun suçlarına ortak olduÄŸunu bir kez daha hatırlattığı bir tarihtir. İsveç ile aylardır sürdürülen pazarlıklar sonucunda “istediÄŸini aldığını” iddia eden AKP iktidarı, NATO’nun ve emperyalizmin suç ortağı olduÄŸunu yeniden göstermiÅŸtir. Dünyanın en büyük terör örgütü olan NATO’nun geniÅŸlemesine verilen her destek, farklı ülkelerde sürüp gitmekte olan savaşın büyümesi anlamına gelmektedir.
NATO’nun geniÅŸlemesi, savaşın, emperyalist saldırganlığın ve faÅŸizmin geniÅŸlemesidir. Aylar boyunca pazarlıkçı bir tutum takınarak kamuoyunda “sahte” kahramanlık mesajı veren AKP, kendi karakterine yakışır bir tutum alarak İsveç’i de NATO’nun bir üyesi olmasına onay vermiÅŸtir. Böylece AKP, emperyalizmin sadık bir emir eri olduÄŸunu bir kez daha kanıtlamıştır. Arka kapı diplomasisi aracılığıyla her türlü taviz ve pazarlığın yapıldığı bilinirken, kamuoyuna açıklanan bu onayın anlamı açıktır: Türkiye NATO’nun yürüttüğün savaşın geniÅŸlemesine onay vermiÅŸtir.
Emperyalizmle pazarlık olmaz, mücadele olur!
Emperyalist merkezlere yarenlik edenler, er ya da geç bunun bedelini öderler!
NATO ile türlü pazarlık masalarına oturanlar, rüzgar nereden eserse oraya doğru dönenler ne barıştan, ne bağımsızlıktan yana olabilirler.
Türkiye’nin bağımsızlığı ve bölgemizde barışın tesisi ancak NATO’nun dağıtılması ile mümkündür.
Dünden bugüne kanlı saldırılar tertip eden, her gittiÄŸi yere savaÅŸ ihraç eden NATO’nun istikrarı ve barışı deÄŸil, emperyalizmin çıkarlarını koruduÄŸu açıktır. Kuzey ülkelerini de kapsayarak savaÅŸ cephesini geniÅŸleten NATO, her türlü neo-faÅŸist gücü Ukrayna cephesinde yetiÅŸtirerek, “hibrid savaÅŸ” tekniklerini geliÅŸtirmektedir. Kuzey ülkelerinin sözde “demokratik” rejimleri bu savaÅŸ tekniklerinin lojistik üssü ve propaganda gücü olma yolundadır.
Emperyalist merkezlerde yükselen militarist politikalar çok kutuplu bir görünüme bürünen Dünya’da savaÅŸ tamtamlarının yükselmesidir. Türkiye ve AKP iktidarı yükselen savaÅŸ nidalarından kendilerine düşen payı, ülkemizin emekçilerine ağır bedellere ödeterek aldırmaktadır.
Ülkemizin emekçilerinin kanını her dönem satmayı bilen iktidarlar için esen savaş rüzgarları yeni fırsatlar doğururken, emekçi halkımız için ise bu yeni acılar anlamına gelmektedir.
Türkiye Komünist Hareketi olarak ülke emekçilerine, tüm yurtseverlere ve ilerici kamuoyuna çaÄŸrımızdır: NATO’nun geniÅŸlemesine karşı güçlü bir karşı çıkışı büyütelim. her platformda “NATO’ya hayır” çaÄŸrımız büyüsün. Türkiye’nin emekçi halkı, devrimcileri, ilerici ve yurtseverleri NATO’nun geniÅŸlemesi karşısında sessizliÄŸe bürünmeyecek.
NATO’ya da, geniÅŸlemesine de hayır!
NATO’dan çıkılsın, üslere el konsun!