
Türkiye Komünist Hareketi (TKH) tarafından düzenlenen “Türkiye’nin Geleceği: Sosyalist Cumhuriyet Konferansı” 13 Eylül Cumartesi günü gerçekleşen son oturumu ile tamamlandı. TKH’nin üye ve dostlarıyla gerçekleşen, çok sayıda aydın, bilim insanı, akademisyen, hukukçu ve sendikacının yazılı katkılarını sundukları konferansın son oturumunda “NATO’ya karşı yürütülecek siyasal mücadele” karar altına alındı.
“NATO’ya karşı yürütülecek siyasal mücadele” başlıklı kararın içeriği şu şekilde:
“Emperyalizmin dünya jandarmalığını üstlenen kanlı örgütü NATO, savaş ve terör aygıtı olarak dünya barışının baş düşmanıdır. İki kutuplu dünyada emperyalizmin, ‘Sovyet tehdidi’ karşısında savunma paktı iddiasıyla kurduğu NATO’nun, Varşova Paktı ortadan kalkmasına rağmen varlığını sürdürmesi, emperyalizmin savunma değil saldırgan karakterini açıkça göstermektedir. Emperyalist dünya sisteminin siyasi ve iktisadi çıkarlarını koruma misyonuna sahip olduğu tüm dünya halkları tarafından bilinen NATO’nun patronu, ABD emperyalizmidir. Savunma Bakanlığı ismini dahi Savaş Bakanlığı olarak değiştiren ABD’nin, hedefleri doğrultusunda NATO’yu aktif olarak kullanma niyeti, planı ve amacı taşıdığı açıktır. Doların egemenliği ile emperyalist tekellerin çıkarlarını korumak, dünya enerji kaynaklarının ve nakil yollarının kontrolünü elinde tutmak ve ABD emperyalizminin dünya ölçeğinde sultasını devam ettirmek için NATO, bugün savaş çığırtkanlığını yükseltmektedir.
NATO’nun genişleme hedefiyle paralel bir biçimde Ukrayna’da Rusya’ya karşı giriştiği savaş, bugün, 2. Dünya Savaşı sonrası Avrupa’yı yeni bir kıtasal savaşın eşiğine getirmiştir.
Rusya’dan sonra Çin’i hedef alan yeni bir dünya savaşının yolu döşenmektedir.
Ortadoğu’da ise yıkım, savaş ve katliamlar on yıllardır sürmektedir. Filistin’in emperyalizmin taşeronu İsrail tarafından işgali ve yıkımı ile cihatçı çetelerin bizzat emperyalizm eliyle Irak ve Suriye’yi kan gölüne çevirmesi, Büyük Ortadoğu Projesi’nin yeni aşamasına geçişle birlikte daha da tehlikeli bir boyuta gelmiştir. Şimdi adım adım kuşatılan İran’a yönelik savaş planları, NATO karargâhlarında çizilmektedir.
Doğu Avrupa ülkelerine doğru adım adım genişleyen NATO, Ortadoğu’dan sonra şimdi Kafkasya’da üslenmeyi ve Karadeniz’i bir NATO gölü haline getirmeyi hedeflemektedir. Açıktır ki, ülkemiz emperyalizm tarafından dört bir yandan kuşatılmaktadır.
NATO, yeni savaş kararları almak ve planları için bu kez de ülkemizde toplanacaktır. NATO zirvesinin 2026’da Ankara’da toplanması kararı, olağan bir toplantı değildir; başta İran olmak üzere, ülkemizin çevresindeki bölgelere mesaj anlamına gelmektedir.
AKP iktidarının, Ukrayna’ya silah sevkiyatıyla ABD’nin, Büyük Ortadoğu Projesi’nin eş başkanlığıyla Siyonist İsrail’in ve emperyalizmin çıkarlarına hizmet ederken şimdi de İran’a yönelik ABD ve İsrail’in savaş siyasetinin ortağı olmaktan çekinmeyeceği açıktır.
Partimiz, 2026 yılında ülkemizde düzenlenmesi hedeflenen NATO zirvesine karşı bütün yurtsever güçlerle birlikte emperyalizme karşı siyasi ve toplumsal bir mücadele başlatmayı karar altına almıştır.
Bu doğrultuda konferansımız,
NATO zirvesinin ülkemizde toplanmasına ve NATO’ya karşı güçlü bir mücadele ve direnç odağının ortaya çıkarılması için anti-emperyalist bir mücadele platformunun, güç birliğinin ya da eylem birliğinin bugünden kurulmasının önemine dikkat çeker.
Bu yönde sosyalist, devrimci, yurtsever ve anti-emperyalist güçlerle ortak bir mücadele platformu kurulması için çağrı yapar.”